8 Temmuz 2009 Çarşamba

Milletler ve Futbol

Altmış yıldır gelişmekte olan güzel ülkemin 50 yıldır sürpriz takımdan öteye gidemeyen milli takımıyla başlayalım konuya.Genetik özelliklerden ötürü salt bir disiplin uygulayan almanlar,80lerin başından itibaren ''üstün alman teknolojisi'' sıfatıyla bir oldular.Hitler'den bu yana üstünlük fetişizmi olan Alman insanı,futbola da bu ideolojilerini yansıtmayı başardılar.Bunu da ingilizlerin efsane isimlerinden Garry Lineker şöyle dile getiriyordu."Futbol 90 dakika suren ve sonunda almanlarin kazandigi bir oyundur".Yaratılıştan gelen bu özellikle birlikte Almanlar her alanda söz sahibi olmayı başarmıştır.Fransızlara gelecek olursak,burnu ve mabadı herzaman semaya ermiş bir millet olmuşlardır.İnsanları kullanma özelliği de burdan hareketle ortaya çıkmıştır,Türk ''işçilerin'' bu memlekette bolca bulunmasının sebebinde ise bu etkenin de az da olsa payı vardır.Bu insanlarla ilgili yanılmıyorsam cezayirlilerin güzel bir sözü vardır.''Ayağı pisliğin içindeyken dahi ötebilen tek hayvan horozdur.!(''Horoz'la fransızların alakasını anlatmaya gerek olmadığını varsayıyorum:))Tüm bunlardan hareketle Fransız Milli takımındaki devşirmelerin sayısının neden ayakparmaklarımızın sayısını geçtiğini de anlıyoruz.Ve gelelim İngiliz'lere...Bu abilerimiz her zaman Baron olmuştur o coğrafyada.Aslen almanlar bu rolü üstlenmiş gibi gözükse de Testere'den öteye geçememiştir.Hatta Alman'lara kendilerini övme hakkı bile tanımamıştır ilk verdiğim örnekteki gibi.Alman'ın İtalyan'ın Fransız'ın iyisi hep bu topraklardadır.Gidilmek görülmek istenen avrupa denilen,büyük kluplerin olduğu yerdir.Dolayısıyla bu aralar milli takımı unutulmuş popçu havalarındaysa da,pek yakında yeni cd'sini yaşlılar yurdunda hediye ederken görebiliriz.Ve hatta göreceğiz.En sonunda geldik zurnanın zart diyemediği yere.Bizim uşaklar,bizim takım...Rahmetli bir siyasetçimizin güzel bir vecizesi vardır bizimle ilgili.''Tarihte Türkler kadar çabuk asimile olan bir millet görmedim''doğrudur yanlıştır size kalmış,lakin sevdiğim bir özdeyiştir.Son yüz yıldır geçmişi düşünmekten önümüzü göremeyecek kadar kör olmamız hasebiyle geleceğe dair pek olumlu konuşamayacağım.Zira yahudilere hristyanlara,kürtlere,alevilere, karşı komşumuza laf atmaktan ziyade ilim irfana boğulmuş bir millet olduğumuzu söylemek polyyanna'nın torunu olduğumu iddia etmemden daha gerçekçi olmaz.Ligimizde Bu huyumuzun yansıması bir bakıma,hakeza milli takımımızda.Sayılabilecek tüm gelişmiş ülkelerin,gelişmiş takımların sistemlerini, yapılarını bir çırpıda sayabiliyorke,söz bize dönünde Kemal Sunal'ın meşhur şaşırma ifadesi vuku buluyor suratımızda.Umuyorum ki yakın zamanda gelişmekten gelişmişlik sınıfına yatay geçiş yaparız.40 yıldır teğet geçtiğimiz bu kutsal gaye'ye bir gün ulaşmak dileğiyle.Tüm bu anlattıklarımdan ne çıkarıyoruz.Sorun genetikte ne federasyon suçlu ne hoca ne topçular(!)tek suçlu biziz...hepinize iyi günler...

0 yorum: