10 Temmuz 2009 Cuma

Dünya Futbolundaki Transfer Çılgınlığında Son Raund





Dünya futbolunda bir süredir inanılmaz bir transfer çılgınlığı başladı. Dünya ekonomik krizle çalkalanırken bazı kulüplerin astronomik bonservis bedelleriyle futbolcu transferlerine hız vermeleri çağdaş futbolun varmış olduğu noktayı bizlere göstermektedir. Çağdaş futbolda iki çeşit futbol felsefesi kendisine yer bulmuş durumdadır. Bunlardan ilki Real Madrid gibi dört oyuncuya 220 milyon euro gibi bir ücret ödeyerek transfer edip başarıyı beklemektir. Futbolu az çok takip edenler bilirler ki bu şekilde politikalara sahip olan takımlar sürekli bir başarıya sahip olamazlar. En basiti geçtiğimiz yıl Fenerbahçe’nin uyguladığı politika bu duruma benzerdir. Aldıkları rezalet sonuç herkesin malumudur. Beşiktaş kulübü bu yıl kendi çapında aynı şekilde hareket etmektedir. Eğer matematik bilimi yanılmazsa akıbetleri aynı olacaktır.

Diğer bir yöntem ise kendi oyuncunu kendin yetiştir anlayışıdır. Bunun şu anda dünyada en büyük temsilcisi Barcelona takımıdır. Tek başına Messi örneği dahi bunun doğruluğunu kanıtlamaktadır. Kaleci Victor Valdes, savunma oyuncuları Gerard Pique ve Carles Puyol, orta saha oyuncuları Xavi Hernandez ve Andres Iniesta ile Sergio Busquets İspanyol kökenli iken, 21 yaşındaki Lionel Messi ise Arjantinli olmasına karşın, Barcelona'nın genç kadrosundan yetişen bir diğer futbolcu olma özelliğini taşıyor. Bir kulübün bu oyuncuları transfer bedeli ödeyerek kendi kadrosuna katması ve bir uyumu sağlaması imkansız görünmektedir.

Bu konuda en önemli sözü Barcelona kulübü başkanı Joan Laporta söyleyerek aslında konuya son noktayı koymuştur. Bende bu yazıya o sözlerle son vermek istiyorum.

"Biz Altın Top alan futbolcuları yaratırız, diğerleri onlar için para öder. Real'in Cristiano Ronaldo'yu transfer etmesi benim için sorun değil, ama şu anda herkesin örnek aldığı takım Barcelona."

0 yorum: