13 Temmuz 2009 Pazartesi

Lig Başlamadan Küme Düşen Takım Diyarbakırspor



Yıllar önce küme düşerek Süper Lig’e veda eden Diyarbakırspor’u önümüzdeki yıl yeniden Süper Lig mücadelesinde izleme fırsatına erişeceğiz. Şu anda diğer takımlarla Diyarbakırspor’u karşılaştırdığımızda ligin en zayıf halkası yorumunu yaparsak abartmış olmayız. Kendilerini çok zorlu bir lig bekliyor ve küme düşmeme mücadelesi verecekleri neredeyse kesin gibi.

Bir süre önce Diyarbakırspor teknik direktör olarak Nurullah Sağlam ile anlaşmıştı. Yalnız Nurullah Sağlam’ın istediği bütçe kendi bütçelerine uymayınca bu teknik direktörle yolları ayırmak zorunda kaldılar. Bu denli maddi imkansızlıklarla boğuşan bir kulüp için Türkiye’de uygun olan tek teknik direktör (lisansında böyle yazıyor yoksa teknik direktörlük vasıflarına sahip değildir) Ziya Doğan’dır. Diyarbakırspor denize düşen yılan misali Ziya Doğan ile anlaşarak daha lig başlamadan ben küme düşmesi lig başlamadan garantilenen tek takımım imajı vermektedir. Neden bu denli olumsuz düşündüğüm Ziya Doğan’ın teknik direktörlük kariyerine (geçmişi anlamında kullanmaktayım yoksa olumlu manada bir kariyerden bahsetmek için Ziya Doğan gibi akli melekelerimi yitirmiş olmam lazım) baktığımızda daha iyi anlayabiliriz.

Ziya Doğan’ın geçmişinde Trabzonspor macerasını incelememiz yeterlidir. Öncelikle Trabzonspor’u ilk çalıştırdığı dönemde Türkiye Kupası’nda başarılı olmuştur. Zira bir takımda İbrahima Yattara, Gökdeniz Karadeniz, Miroslaw Szymkowiak ve Fatih Tekke varsa başarı hocadan bağımsız olarak gelir. Gelelim ikinci döneme. Trabzonspor tarihinde belki de ilk defa yedi maç üst üste kazanamamak gibi bir kepazeliğin mimarı olarak karşımıza çıkar Ziya Doğan. Dünyaca tanınmış hücum ve orta sahanın sol mevkisinde oynayan Marcelinho’yu sol bek oynatacak kadar garip örnekleri bizlere izlettirmiştir. Hani derler ya Karadeniz fıkrası filan. O bahsedilen dönemde Ziya Doğan’ın her açıklaması neredeyse bir Karadeniz fıkrası hüviyetindeydi. Bir teknik direktör düşün ki maç sonu basın toplantısında o gün 3 gol atan oyuncusunu medya önünde eleştirebilme gibi akli unsurlardan yoksun açıklamalar yapsın. Umut Bulut o depresif durumu hala daha atlatamamıştır kanaatimce. 3 gol atarak maçın yıldızı oluyorsunuz ama hocanız defansa yardm etmediğiniz için basın toplantısında sizi topa tutuyor. Bu örnekler çoğaltılabilir. Hatta Trabzonspor teknik direktörlüğünden ayrıldıktan sonra dahi ben başarılı olmuştum diyecek kadar ruh sağlığını yitirmiş bir insandan bahsediyoruz. Trabzonspor gibi büyük bir takım eğer küme düşmesi kesinleşmiş bir rakip karşısında kendi evinde kendi yarı sahasından çıkamıyorsa hocanın beceriksizliği tıpkı bir matematik işlemi gibi kesindir.

Trabzonspordan ayrıldıktan sonra uzun bir süre takım çalıştırmamıştır. Diyarbakırspor çok önemli bir hataya imza atmak üzeredir. Eğer takımlarını birazcık düşünüyorsalar bu hatadan geri dönerler. Çünkü acı akıbet onları beklemektedir. Futboldan bihaber bir teknik direktörün 34 maçta toplayabileceği maksimum puan sayısı 15’ i geçmez. Futbolu hayvan gibi koşmaktan ibaret sayan, idmanlarda oyuncularına top yüzü göstermeyen bir hoca başarısızlığa mahkumdur. Çünkü bu hoca ayaklarını yere basmamaktadır. Aksine bir hayal dünyasında yaşamaktadır. Ligimize renk katmasını arzuladığımız Diyarbakırspor’a yazık olmasın.

0 yorum: